Öğretmenler Günü, öğretmenlik mesleğini icra eden kimseleri onurlandırmak için çeşitli etkinliklerin düzenlendiği bir kutlama gündür.
Pek çok ülkede 1994’ten beri her yıl 5 Ekim günü UNESCO tavsiyesiyle Öğretmenler Günü olarak kutlanmaktadır. 5 Ekim günü, 1966 yılında Paris’te gerçekleşen “Öğretmenlerin Statüsü Hükümetlerarası Özel Konferansı”’nın sona erip UNESCO temsilcileri ile ILO tarafından “Öğretmenlerin Statüsü Tavsiyesi”’ni oybirliği ile kabul edilişinin yıldönümüdür.
Kendi kültürel ve tarihi özelliklerine, okul tatil günlerine göre çeşitli ülkelerde farklı tarihler Öğretmenler Günü olarak belirlenmiştir. Örneğin 12 Arap ülkesinde (Bahreyn, Birleşik Arap Emirlikleri, Cezayir, Fas, Katar, Libya, Mısır, Suudi Arabistan, Tunus, Umman, Ürdün, Yemen ) her yıl 28 Şubat günü, Öğretmenler Günü olarak kutlanmaktadır. Öğretmenler Gününün tatil olup olmadığı da ülkesine göre değişir.

Türkiye

Türkiye’de her yıl 24 Kasım, Öğretmenler Günü olarak kutlanır. Bu, 1981 yılında başlamış bir uygulamadır.
24 Kasım 1928, Türkiye Cumhuriyeti devletininin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün “Millet Mektepleri’nin Başöğretmenliği”ni kabul ettiği gündür. Bakanlar Kurulu, Mustafa Kemal Atatürk’e “Millet Mektepleri Başöğretmenliği” ünvanını 11 Kasım 1928’de yaptığı toplantıda vermiş ve bu ünvan, 24 Kasım’da Millet Mektepleri Talimatnamesi’nin yayınlanması ile resmileşmişti.

Atatürk’ün 100. doğum yıl dönümü olan 1981 yılında, onun “başöğretmen” oluşunun yıldönümlerinde ülke çapında Öğretmenler Günü kutlanmasına karar verildi. Öğretmenler Günü ile ilgili kutlamalar, 26 Kasım 1992’de Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren Öğretmenler Günü Kutlama Yönetmeliği çerçevesinde gerçekleşir.

Atatürk’ün öğretmenlik mesleğine bakışı şu sözlerinde kesin bir nitelendirim açık bir anlamlandırım ve derin bir anlatım bulur:
- Dünyanın her yerinde öğretmenler insan topluluğunun en özverili ve saygıdeğer üyeleridir. (1923)- Ulusumuzu yetiştirmek gibi kutsal bir görevi üstüne almış olan yüce Türk öğretmen topluluğu …(1921)
-Gelecekteki kurtuluşumuzun saygıdeğer öncüleri olan Türkiye öğretmenleri…(1921)
– Hükümetin en verimli ve en önemli görevi milli eğitim işleridir..(1922)
– Cumhurbaşkanı olmasaydım Milli Eğitim Bakanı olmak isterdim…
– Benim asıl kişiliğim (niteliğim) öğretmenliğimdir. Ben milletimin öğretmeniyim…(1936)
– Eğitimdir ki ulusu özgür; şanlı ve yüksek bir toplum olarak yaşatır..(1924)
– Eğitim okul demektir. .(1919)
– Okul adını hep birlikte büyük saygı ile analım! (1922)
– Gerçek zaferi siz (öğretmenler) kazanıp sürdüreceksiniz..(1922)
– Eğitim bakanı olarak milli irfanı yükseltmeye çalışmak en büyük emelimdir.
– Bilim ordusunun değeri siz öğretmenlerin değeri ile ölçülecektir…(1923)
– Öğretmenler…bilim esasından kazanmaya başladıkları egemenliği sonuca ulaştırmalıdırlar.
– Bununla öğretmenlik mesleği gerçek gelişme devrine dahil olacaktır…(1924)
– Öğretmenler sizin başarınız Cumhuriyet’in başarısı olacaktır…(1924)
– Öğretmenler! Yeni nesil sizin eseriniz olacaktır…(1924)
– Öğretmenler! Cumhuriyet sizden fikri hür.Vicdanı hür.İrfanı hür nesiller ister…(1924)
– Milletleri kurtaranlar yalnız ve ancak öğretmenlerdir…(1925)

Alıntı)